genlerimize dantel gibi işlenmişti hasret
yüzyıllardır,nesilden nesile,
sandıklarımızda çeyizdi.
beşikte ninnimiz bile hasret türküleriydi,
bu duvarı bu nem yıkmaz sanırdık
hasret bize işlemez sanırdık
o coğrafyadan diğer coğrafyaya göç eden
atalarımızdan mirastı sıla hasreti
ve bir zaman sonra
sılayla gurbeti karıştıran çocuklardık...
vurmaz sandığın anda vururmuş meğer
en büyük dalgalar,
alıştım dediğinde sızlarmış en derin acılar
sıla-i rahimde öğrendim......
8 Temmuz 2016 Cuma
17 Haziran 2016 Cuma
Rüzgar
rüzgar serin serin yüzüne vurduğunda
o nasıl acaba diye için sızlamıyorsa,
gözlerin uzaklara dalıp gittiğinde
ah keşke burada olsa demiyorsa
içindeki ses,
acı bir türkünün ezgisinde kaybolduğunda
ona tutunmak istemiyorsan,
her şiir sana yazılmış gibi gelmiyorsa
şiirden,türküden medet ummuyorsan
ruhunu bırak gitsin
31 Mayıs 2016 Salı
kesişen yollar
dünyanın birbirine en yabancı kelimeleri sen ve benden
biz olmuyorsa
yaptıklarımızdan değil de
yapamayacaklarımızdan,
olduğumuzdan değil de
olamayacaklardan korkuyorsak,
elimize aldığımız her şeyin toprak bir testi gibi
kırılıp döküleceğinden
paramparça olacağından bunca eminsek
kesişen yolları kesme zamanıdır....
biz olmuyorsa
yaptıklarımızdan değil de
yapamayacaklarımızdan,
olduğumuzdan değil de
olamayacaklardan korkuyorsak,
elimize aldığımız her şeyin toprak bir testi gibi
kırılıp döküleceğinden
paramparça olacağından bunca eminsek
kesişen yolları kesme zamanıdır....
12 Mayıs 2016 Perşembe
bir delinin anatomisi
aslında sen bile bilmiyorsun
çoktan delirdin
kafandaki sesi bir türlü susturamıyorsun
öyle gürültülü ki o ses yanından tren geçse duymuyorsun
yumruklarını sıkıyorsun sürekli
hep bir kavgadasın
hep bir yenilgide
...
aslinda çoktan delirdin
sen bile bilmiyorsun
bazen bir arabanın camını indiresin geliyor tek yumrukla
bazen trafiğin tam ortasında durup
gökyüzünü seyredesin geliyor
ölümden öte köy yok diyerek
...
içini acıtan türküleri dinliyorsun
...
içini acıtan türküleri dinliyorsun
geçmişle yaşıyorsun
yarana tuz basıyor,
yaran kapanmasın istiyorsun
ateşe uçuşan pervaneler gibi
aşkı yanmakta buluyorsun
aslında çoktan delirdin..........
25 Mart 2016 Cuma
Pencere
bazen bir pencere ister insan
dünyasından başka bir dünyaya açılan
belki bir nefes aralığı kadar küçük
belki içeriye sadece minik bir ışık
................
................
bazen pencereler bulutlara açılmaz
dağlara,duvarlara,kara tünellere çıkar
o vakit pes etme
dağlara,duvarlara,kara tünellere çıkar
o vakit pes etme
kır duvarları,
yık aşılmaz denen dağları
bulutlara ulaşan pencereler açıncaya dek
yık aşılmaz denen dağları
bulutlara ulaşan pencereler açıncaya dek
hani belki bir gün olur da sen de özgür olursun
pes etme...
yaşamak için
nefes almak için
sonra yine
pes etme...
yaşamak için
nefes almak için
sonra yine
sonra yine
pencereler bulutlara çıkıncaya dek................
9 Aralık 2015 Çarşamba
Kavak Sesleri
kavak sesleri gibi hem çok hem yoksun
hiç duydun mu kavak seslerini
uğultu yaparlar
durur dinlersin yokturlar.
hiçbir şey bitmiyor her şey değişiyor
bedenin ölünce toprakta bir çiçek oluyor
ellerin,yüzün toprağın bir parçası oluyor
ruhun sonsuzluk boşluğunda uçup duruyor
ya aşk?
her aşk bir çember
zaman geçtikçe çember daralıyor
ama yok olmuyor
uzayda bir tatlı seda olarak asılı kalıyor..
hiçbir şey bitmiyor her şey dönüşüyor
bazen aşk nefrete
bazen nefret aşka.
kavak sesleri gibisin
hem uğulduyorsun sürekli beynimde
hem hiçsin artık ömrümde...........
4 Aralık 2015 Cuma
ÖLÜM
kar yağdı hava gittikçe soğuyor
ölüm kadar soğuk olur buralarda havalar
ölümden korkuturlar ya hep.korkma.
toprak sıcaktır ısıtır ölüleri
toprağa girene kadar üşür ölüler
toprak ana aldı mı kollarına şefkatle
bir çiçeğin tohumu olursun belki,
belki bir ağacın kökü.
belki kara delikte sonsuzluğa uçuyordur ölünce
vücudun ve ruhun
velhasıl ölüm o kadar korkunç değildir
sol yanı yaşarken çürüyenlere göre
........................
.....................
ölüm kadar soğuk olur buralarda havalar
ölümden korkuturlar ya hep.korkma.
toprak sıcaktır ısıtır ölüleri
toprağa girene kadar üşür ölüler
toprak ana aldı mı kollarına şefkatle
bir çiçeğin tohumu olursun belki,
belki bir ağacın kökü.
belki kara delikte sonsuzluğa uçuyordur ölünce
vücudun ve ruhun
velhasıl ölüm o kadar korkunç değildir
sol yanı yaşarken çürüyenlere göre
........................
.....................
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Kuşlar sabah sohbetinde Gün henüz perdeleri yarı kapalı bir oda karanlığında İnsanların çoğu hâla rüyalarla boğuşuyor yataklarinda Kumrul...
-
nisanı ha doğurdu ha doğuracak bahar bu kez sakat doğacak gibi nisan ağacında yeşili dalında çiçeği olacak elbet kırlarında papat...
-
romanlarım var benim her satırın altı çizilmiş fosforlu kalemlerle her satırında bir hatıra kimi yerinde bahar neşesi kimi ye...
-
şimdi elimde senin el yazın 'canıım' yazan güzel el yazın şeytandan günahkar,meleklerden masumduk bir gece yarısı hatırlar m...