9 Aralık 2015 Çarşamba

Kavak Sesleri

kavak sesleri gibi hem çok hem yoksun
hiç duydun mu kavak seslerini
uğultu yaparlar 
durur dinlersin yokturlar.
hiçbir şey bitmiyor  her şey değişiyor
bedenin ölünce toprakta bir çiçek oluyor
ellerin,yüzün toprağın bir parçası oluyor
ruhun sonsuzluk boşluğunda uçup duruyor
ya aşk?
her aşk bir çember
zaman geçtikçe çember daralıyor 
ama yok olmuyor
uzayda bir tatlı seda olarak asılı kalıyor..
hiçbir şey bitmiyor her şey dönüşüyor
bazen aşk nefrete
bazen nefret aşka.
kavak sesleri gibisin 
hem uğulduyorsun sürekli beynimde
hem hiçsin artık ömrümde...........

4 Aralık 2015 Cuma

ÖLÜM

kar yağdı  hava gittikçe soğuyor
ölüm kadar soğuk olur buralarda havalar
ölümden korkuturlar ya hep.korkma.
toprak sıcaktır ısıtır ölüleri
toprağa girene kadar üşür ölüler
toprak ana aldı mı kollarına şefkatle
bir çiçeğin tohumu olursun belki,
belki bir ağacın kökü.
belki  kara delikte sonsuzluğa uçuyordur ölünce
vücudun ve ruhun
velhasıl ölüm o kadar korkunç değildir
sol yanı yaşarken çürüyenlere göre
........................
.....................

18 Kasım 2015 Çarşamba

Çember

bin yıl mı yaşadın ki bin acı biriktirdin gözlerinde,
nefes almak ne zaman bu kadar zor oldu
bu yaşta bin yaşında
hissetmek sana mı kısmet oldu?
yırt at bu kirli kederi,
yak at bu çirkin çemberi
içinde olsan  da suç
dışında olsan da
çemberin kanunu böyle....






3 Mayıs 2015 Pazar

MASAL

bir varmışla   başlar tüm masallar oysa hepsi muradına ermişle bitmez

masalda bitse de gerçekte bitmez

bilirsin...

masallar ne kadar güzel olsa da mesela pembe bulutlar yoktur gerçek dünyada

bilirsin....

çikolatadan evleri sen yine de hayal et,

konuşan tavşanları....

masallar masallarda güzel 

bilirsin...

masallara inanmak iyi gelir ruhuna,

avutur  fakat  sadece ağrı kesicidir

bilirsin...

eninde sonunda o ağrı yine çöker en derinlerine 

o vakit yeni masallar mı yazacaksın???

sen yine de gerçek dünyadan kopma 

gerçekler iyidir acıdır ama iyidir 

cam kırıkları gibi acıtır,

kanatır ,

oyar içini 

şu sürekli ''ne pahasına olursa olsun  '' dediğin gibi işte 

her şeye rağmen 

yüzleşmek iyidir aynadaki senle

bilirsin..... 

bilmelisin......

1 Mayıs 2015 Cuma

LAF Ü GÜZAF

bazen öyle seversin ki şairin dediği gibi sana şiir yazmak ahmaklıktır  dersin

atarsın kalemi yere......

hiçbir kelime anlatamaz ki feryadını,

içindeki çığlıklara hangi ses karşılık olabilir hangi tek hece ,

belirtili öfkene hangi belirtisiz nesne tarifte tasrih olur ...

şiir dediğin hep  laf ü güzaf

hep  boşa çaba 

çölde kürek çekmek ,

kanatsız kuş olmak ...............

her şeyi kadere bağlarsak kurtulur muyuz ey can 

bunca çirkinlikten...

her şeyi kadere atarsak kurtulur muyuz ey can

günahlarımızdan.

ne kadar kirli elleri herkesin ve ne kadar titiz maskeleri ardında...

ne kadar büyük bir katilsin bilemezsin  

bir bebeği öldürecek kadar 

yeryüzündeki  ağaçların tümünü kesecek kadar 

öldürdüklerini sorma sakın .asla bilmeyeceksin...

şiir dediğin hep laf ü güzaf ,

boşa kürek çekmek ,

kanatsız kuş.

kanatsız kuş neye yarar 

hadi şimdi çekil 

hayat hala anlamsız 

aradığın anlam burada da değil....................




16 Nisan 2015 Perşembe

ÖZGÜRLÜK

yüklerimden kurtuldum bugün
hepsini bir çöpe attım
ellerim titremedi hayır
arkama da dönüp bakmadım hiç
yakıştıkları yere bıraktım hayatımın yüklerini.......


......
vazgeçmek özgürlükmüş
unutmak ,affetmek özgürlükmüş
yüklerimden kurtuldum bugün
en güzel yanım buymuş meğer
kinsiz kalbim...
sapladığın bıçağı kendim çıkardım yerinden
yaralarımı kendim sardım
ve dönüp aynaya bakınca
daha güçlü bir kadın gördüm
yüklerimden kurtuldum bugün ............

22 Mart 2015 Pazar

Ne Ah Ne Dua

tıka basa dolduğunu hissedersin bazen kafanın

ve kalbinin içinin

ve başlarsın istemesen de ah etmeye

gözlerin boşuna dolar

dolsa ne boşalsa ne

kaybettiklerimi geri getirebilecek misin?

ancak dişlerine yeter gücün

sık sıkabildiğin kadar şimdi

dudaklarını gev durmadan

çek çileni

aklini bıçak yap ve

durmadan oy içini

iyilik bilmezliğin çıkmaz mı sandın

birer cam kase gibi yere çaldın

güzellikleri,vefayı,dostluğu

hadi dosdoğru söyle kendine

ne hatır bildim ne kıymet de

donmuş bir cesetle yatıyor gibi

kalbinin soğukluğunda yat şimdi

sarıl soğuk kalbine...

neye mal olursa olsun yaşayacağım mı diyorsun?....

kalbinde bir boşluk

evin bir mezar

bana acırsın görmeden kendini

sen yan kendi haline der ama

derken bile  yürek yine sana yanar

dayanamaz senin kara kışına

azar azar bitişine

 ne ah eder artık bu yürek ardından ne dua........












15 Mart 2015 Pazar

Kimsesiz Mezar

kuru otlar arasında belki on yıllardır basılmamış toprağına

canlı olarak böcekler var sadece ve de karıncalar üzerinde

ahirete perdelik  dedikleri serviler hala yeşil oysa

kimsesiz bu  mezarda.....

kimsenin kimsesi yokmuş meğerse bu hayatta

kalırsa bir hoş seda değil

kala kala kuru otlar arasında eskimiş bir mezar taşıyla bir avuç toprağın kalıyormuş.

kimsesiz bir mezarda bulduğum yıllardır kimsenin ziyaretine gitmediği

belki bir inat uğruna,

belki bir sanrı uğruna yitirilen çocuklarının, ömrünün

değerlerinin ve hatta ölümün anlamsızlaştığı

belki yıllarca yağmurdan gayrı su dökülmemiş

yarım dil bir fatiha okunmamış

bir garibin mezarı................





12 Mart 2015 Perşembe

Gözlerinin Alfabesi

gözlerinin alfabesinde ne şiirler okudum

ne romanlar,

ne masallar...

acı bir telaş sarardı seni 

çözünce gözlerinin alfabesini

herkes kendine aittir sadece

kendine ihanet gelirdi 

belki gerçeğini görmüş olmam

okur susardım  susar dinlerdim gözlerindeki şiiri

en güzel şiirlerini bilirdim ruhunun 

anlattığı yalanları ,masalları

bilirdim..

bile bile kanardım yalanlara 

masallarını gözlerinden dinlemek yeterdi...

gözlerinin alfabesinde acı şiirler vardı hep

sen bile bilemezsin

aynada dahi göremezsin 

gözlerinin alfabesini sen bile çözemezsin.......................




24 Şubat 2015 Salı

kanıyor ruhum

içimdeki binlerce sesle savaşmaktan bıktım
binlerce çirkin yüz,
küfürler,hakaretler...
etimde olsa sanki koparıp kesip atacağım hepsini
ama çok daha derinde
ölmekle bile kurtulamam sanki bu seslerden.........

kafamın içi bir dövüş arenası
sürekli kavgalar,
çığlıklar...
kanıyor ruhum
acıyla aşk arası arası bir kavgada kan akıyor ruhum...
kimse gelmesin istiyorum yanıma
kavgalarım duyulmasın oralardan ...
binlerce bıçak darbesi almış,
ayakta zor duran bir ceset gibi
kan akıyor ruhum
bir sanrının peşinde kanıyor ruhum...................




7 Şubat 2015 Cumartesi

LABİRENT

..........annemin beni uğurlarken ki bükük boynu gibi bükük umudumun dalı
ne kırıldı öldü , ne yeşerdi.
eğri kaldı
bir şeyler hep yarım kaldı......

bir labirentti hayatımız
ne çıkışı bulmak kolaydı
ne girişi 
yollar yaptık kendimize
 belki biraz ırak
belki biraz sapa ama hep umuda...
çıkışa az kala
kesti yolumuzu zebaniler
labirentte kaldı umutlar ,
ışığa  yolculuk yolculuk yarım kaldı.........
her şey bir yalan olarak kaldı...........




6 Ocak 2015 Salı

biz öldük şahım
çok günler önce..
çoktan kalktı cesedimiz yeryüzünden
fakat gitmiyor  ruh o kadar kolay sevdiğinin bedeninden....
.......................................................................................................
...................................
biz yaşadık şahım  bir zaman
 şafağı eskittik
''ikinci bahar'' da dans ettik
şimdiyse bir hazan var geride....
karanlık şafaklar var,
acı şaraplar,
kabuslar ,karabasanlar.....
gel de yaşa şimdi şahım
gel de yaşa..........!



 Kumrularin sesleri kesildi  Yaz günleri gibi günaydın demiyorlar bana artık. Olsun . Iyi olsunlar da Varsın başka gökyüzü altında yaşasinla...